İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi (AİHM)’nin Terör Propagandası(TMK 7/2) suçuna ilişkin 11/02/2020 Tarihli Özer v. TÜRKİYE kararının Özeti;

22.6.2012 tarihinde yapılan başvuru, 2007 yılında yayımlanan “Kürt sorunu, çözüm arayışı ve yükümlülüklerimiz” başlıklı makale nedeniyle, Terörle Mücadele Kanunu madde 7/2’de düzenlenen, terör örgütü propagandası suçundan 15 ay hapse mahkumiyet kararı ile ilgilidir. Cezanın infazı, 2012 yılında çıkarılan 6352 sayılı yasa (“3. Yargı paketi”) uyarınca, 3 yıl ertelenmiştir.

AİHM’nin, başvurunun kabul edilebilirliğine ilişkin kararı:

Mahkumiyet kararı, AYM’ye bireysel başvuruların kabul edilme tarihinden (23.9.2012) önce kesinleşmiş olduğundan, başvurucunun AYM’ye başvuruda bulunması olanaklı değildir. Cezanın infazının, 6352 sayılı yasa uyarınca ertelenmiş olması ise, ifade özgürlüğü ihlaline yol açan mahkumiyetin esasıyla ilgili olmadığı ve sonuçlarını ortadan kaldırmadığı için, başvurucunun mağduriyetine son vermemiştir. Bu nedenlerle, başvuru kabul edilebilir bulunmuştur (kararın 19, 20 ve 21. paragrafları).

AİHM’nin, başvurunun esasına ilişkin kararı: 

A)  AİHM’nin, Terörle Mücadele Kanunu madde 7/2’de düzenlenen, terör örgütü propagandası suçu ile ilgili ceza yargılamaları hakkındaki ilkeleri:

1) Terörle Mücadele Kanunu madde 7/2’nin niteliği hakkındaki ilkeler:

AİHM, söz konusu maddenin ilgili fıkrasının 2013 değişikliğine kadar olan metninin uygulanmasını ve yargı organları tarafından yorumlanmasını, “öngörülebilirlik” koşulu bakımından sorunlu bulmuştur. Buna ilişkin AİHM kararları;

İlgili fıkranın 2003-2006 tarihleri arasındaki metni için, Faruk Temel/Türkiye, no 16853/05, § 49, 1.2.2011; ilgili fıkranın 2006-2013 tarihleri arasındaki metni için, Yavuz ve Yaylalı/Türkiye, no 12606/11, § 38, 17.12.2013, Öner ve Türk/Türkiye, § 21, Selahattin Demirtaş/Türkiye (no 3), no 8732/11, § 28, 9.7.2019, Nejdet Atalay /Türkiye, no 76224/12, § 17, 19.11.2019, Yüksel/Türkiye [Komite kararı], no 30682/11, § 22, 25.9.2018, Gül/Türkiye [Komite kararı], no 14619/12, 9.10.2018, Özbay/Türkiye [Komite kararı], no 62610/12, 12.2.2019, Polat/Türkiye [Komite kararı], no 64138/11, 7.5.2019. İlgili fıkranın 2006-2013 tarihleri arasındaki metninin yargı organları tarafından yorumunun açık ve belirgin olmadığına ilişkin, Belge/Türkiye, no 50171/09, § 29, 6.12.2016 (kararın 26. paragrafı). 

AİHM, yukarıda belirtilen kararlarında, ilgili fıkranın niteliğine göre değil, müdahalenin gerekli olup olmadığına göre sonuca varmıştır (kararın 27. paragrafı)

2) Terörle Mücadele Kanunu madde 7/2’ye dayanan ceza yargılamalarının, demokratik toplumda gerekli olup olmadığı hakkındaki ilkeler:

(i) AİHM, aşağıda belirtilen kararlarında, suç oluşturan yazı, açıklama veya işlemi kendisi değerlendirmiş; bunların, bir bölümünün düşmanca, bir bölümünün ağır eleştiri niteliğinde, bir bölümünün ise, yasadışı örgütlerin, liderlerinin veya üyelerinin lehinde olduğunu belirlemiş ancak, hiçbirinin, şiddeti, silahlı direnişi veya ayaklanmayı teşvik ettiğine veya nefret söylemi içerdiğine veya belirli kişilere karşı zihinlere nefret aşılayarak şiddeti desteklediğine ilişkin bir bulguya rastlamamıştır. AİHM’ye göre, ifade özgürlüğüne müdahale için, burada sayılan bulguların var olması gerekir.  AİHM’nin bu bağlamdaki kararları;

Ayhan/Türkiye (no 1), no 45585/99, § 38, 10.11.2004, Gül vd/Türkiye, no 4870/02, §§ 41 ve 42, 8.6.2010, Çamyar ve Berktaş/Türkiye, no 41959/02, §§ 40-42, 15.2.2011, Yavuz ve Yaylalı/Türkiye § 52, Faruk Temel/Türkiye § 62, Öner ve Türk/Türkiye, § 24, Belge/Türkiye, §§ 34 ve 35, Fatih Taş/Türkiye (no 2), no 6813/09, § 18, 10.10.2017, Selahattin Demirtaş/Türkiye, § 31, Bayar/Türkiye [Komite kararı], no 24548/10, § 23, 19.6.2018, Sarıtaş ve Geyik/Türkiye [Komite kararı], no 70107/11, § 26, 19.6.2018, Arslan vd/Türkiye [Komite kararı], no 3752/11, § 29, 10.7.2018, Dündar ve Aydınkaya/Türkiye [Komite kararı], no 37091/11, § 24, 10.7.2018, Polat ve Tali/Türkiye [Komite kararı], no 5782/10, §§ 31 ve 32, 25.9.2018, Özbay/Türkiye [Komite kararı], § 45, Uçar/Türkiye [Komite kararı], no 53319/10, § 24, 5.3.2019, Polat/Türkiye [Komite kararı], § 30, Dağtekin/Türkiye [Komite kararı], no 69448/10, § 25, 28.5.2019, Taş Çakar/Türkiye [Komite kararı], no 73487/12, § 23, 28.5.2019, Kılınç/Türkiye [Komite kararı], no 73954/11, 2.7.2019, Ete/Türkiye [Komite kararı], no 35575/12, § 25, 3.9.2019, Kalkan/Türkiye [Komite kararı], no 21196/12, § 22, 1.10.2019, Aramaz/Türkiye [Komite kararı], no 62928/12, §§ 19 ve 20, 1.10.2019, Yamaç/Türkiye [Komite kararı], no 69604/12 ve 5642/13, § 34, 1.10.2019, Kalkan/Türkiye [Komite kararı], no 54698/13, 1.10.2019) (kararın 29. paragrafı).  

(ii) AİHM, aşağıda belirtilen kararlarında, suç oluşturan yazı, açıklama veya işlemi kendisi değerlendirmemiş; incelemesini, yerel yargı organlarının mahkumiyet gerekçelerine dayandırmıştır. AİHM bu yönteme, suç oluşturan yazı, açıklama veya işlemin, şiddete, silahlı direnişe veya ayaklanmaya teşvik veya nefret söylemi niteliği taşımadığı yeterince açık değilse, başvurmaktadır. Aşağıda belirtilen kararlarla ilgili başvuruların hiçbirinde, ne mahkumiyetler için yeterli neden bulunmaktadır; ne suç konusu yazının, açıklamanın veya işlemin içeriği, bağlamı ve etkisi, şiddete, silahlı direnişe veya ayaklanmaya teşvik veya nefret söylemi oluşturmaktadır. AİHM, aşağıda belirtilen kararlarında, yerel yargı organlarının, AİHM kararlarında yer alan kriterlere uygun analiz yapmadıklarını ve ifade özgürlüğü ile bu özgürlüğe müdahalede gözetilmesi gereken meşru amaç arasında denge kurmaya çalışmadıklarını belirlemiştir. Söz konusu AİHM kararları;

Halis/Türkiye, no 30007/96, § 35, 11.1.2005, Menteş/Türkiye (no 2), no 33347/04, § 51, 25.1.2011, Fatih Taş/Türkiye (no 4), no 51511/08, § 38, 24.4.2018, Mart vd/Türkiye, no 57031/10, § 31, 19.3.2019, Yigin/Türkiye [Komite kararı], no 36643/09, § 23, 30.1.2018, Zengin ve Çakır/Türkiye [Komite kararı], no 57069/09, § 19, 13.2.2018, Yüksel/Türkiye [Komite kararı], §§ 24-26, Ayaydın/Türkiye [Komite kararı], no 20509/10, § 20, 25.9.2018, Varhan/Türkiye [Komite kararı], no 2433/12, § 22, 25.9.2018, Kınık/Türkiye [Komite kararı], no 39047/11, § 29, 25.9.2018, Düzel/Türkiye [Komite kararı], no 64375/12, § 21, 25.9.2018, Yıldırım/Türkiye [Komite kararı], no 74054/11, §§ 20-22, 25.9.2018, Gül/Türkiye [Komite kararı], §§ 23-25, Aydemir ve Karavil/Türkiye [Komite kararı], no 16624/12, § 21, 9.10.2018, Akyüz/Türkiye [Komite kararı], no 63681/12, § 21, 7.5.2019, Dağtekin/Türkiye [Komite kararı], no 33513/11, § 25, 28.5.2019, Kok/Türkiye [Komite kararı], no 32954/12, § 22, 2.7.2019, Yıldız/Türkiye [Komite kararı], no 66575/12, 3.9.2019, Yıldız vd/Türkiye [Komite kararı], no 39543/11, §§ 25-26, 1.10.2019, Aktaş vd/Türkiye [Komite kararı], no 22112/12, § 21, 1.10.2019, Cin/Türkiye [Komite kararı], no 31605/12, § 20, 1.10.2019 (kararın 30 ve 31. paragrafları).

AİHM, Hatice Çoban/Türkiye (no 36226/11, 29.10.2019) kararında ise, yerel yargı organlarının, mahkumiyet için dayandıkları kanıtın güvenilirliğine yapılan itirazları dikkate almamış olmalarını, ifade özgürlüğü bağlamında gereken dengeyi kurma yükümlülüğünü yerine getirmedikleri yönünde değerlendirmiştir (kararın 32. paragrafı).

(iii) AİHM, suç oluşturan yazının, açıklamanın veya işlemin, yasadışı örgütlerin veya üyelerinin şiddetini körükleyen, silahlı eylemlerini ve silahlı çatışmayı öven, haklı gösteren, onaylayan ifadeler içermesi durumunda ifade özgürlüğünün ihlal edilmediğine veya başvurunun, esastan yoksun olduğu gerekçesiyle kabul edilemezliğine karar vermektedir. Buna örnek kararlar;

Fatih Taş/Türkiye (no 3), no 45281/08, § 34, 24.4.2018, Altay/Türkiye (Komite’nin kabul edilemezlik kararı), no 10783/09, § 19, 22.1.2019, Taş/Türkiye (Komite’nin kabul edilemezlik kararı), no 33528/10, § 21, 22.1.2019, Taş/Türkiye (Komite’nin kabul edilemezlik kararı), no 51508/08, § 19, 22.1.2019, Taş/Türkiye (Komite’nin kabul edilemezlik kararı), no 51512/08, § 21, 22.1.2019, Eye/Türkiye (Komite’nin kabul edilemezlik kararı), no 52310/12, § 18, 2.4.2019 (kararın 33. paragrafı).

B) Yukarıdaki ilkelerin olaya uygulanması:    

15 ay hapis cezasının infazı ertelenmiş olsa da, bu mahkumiyet, ifade özgürlüğüne müdahale olarak değerlendirilmiştir. Bu değerlendirme ile örtüşen kararlar;

Erdoğdu/Türkiye, no 25723/94, § 72, 15.6.2000, Dilipak/Türkiye, no 29680/05, § 51, 15.9.2015, Ergündoğan/Türkiye, § 26, Selahattin Demirtaş/Türkiye, § 26; bunlara karşı bkz, Otegi Mondragon/İspanya, no 2034/07, § 60, 15.3.2011 (kararın 35. paragrafı).

AİHM, başvurucunun mahkumiyetinin Terörle Mücadele Kanunu madde 7/2’ye dayanması nedeniyle yasal; güdülen amacın ise, meşru olduğu sonucuna varmıştır (kararın 36. paragrafı).

İfade özgürlüğüne müdahalenin (15 ay hapis cezasının) demokratik bir toplumda gerekli olup olmadığı, suç oluşturan makalenin içeriğinin, bağlamının ve etkisinin, şiddeti, silahlı direnişi veya ayaklanmayı teşvik edip etmediğine veya nefret söylemi içerip içermediğine göre belirlenir. Yerel yargı organları ise, makalede, belirtilen nitelikte bulguların var olup olmadığını araştırmaksızın, makaleyi, bilgi verme amacını aşan, PKK propagandasına yönelik ve hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olarak değerlendirmiştir. Bu değerlendirme, ifade özgürlüğü ile ilgili AİHM kararlarında yer alan kriterlere uygun değildir (kararın 37-39. paragrafları).

Hükümet de, müdahalenin (15 ay hapis cezası) toplumsal bir zorunluluk ve güdülen amaçla orantılı ve demokratik toplum için gerekli olduğunu ortaya koyamamış, sonuç olarak, ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine karar verilmiştir (kararın 40-41. paragrafları).  

C) Tazminat:

AİHM, 2000 Avro manevi tazminata hükmetmiştir (kararın 45. paragrafı).